ölü hammal rüyaları
kılçıksız
karamelize
büyük bir ulumayla
çınlayan,çoğalan
sonra
eski haliyle beslenen
pürüzsüz derisiyle
boğalar büyük
boğalar tüm ecelleriyle koşarken
dümdüz teneke kokan yaylalarda
yıldız ışıkları
birçok mercekten kırılmıştı
elimizde yüzümüzde hissetmiştik
nefes alan bir naylondan rahatsız
gözlerimizin üzerinde
yuvalarında,içlerinde ,
kaldırımlar gibi rastgele aşınmış
renkler ve tonların karışımı
cıva kabiliyetinde binalardan dökülmüştü
ölü hammal rüyaları
parlement gecelerde
denizle karışan yaylalarda
dalgalarla koşan kristal atlar
ağzı köpüren bir boz ayı hasırdan
yanmış konak bahçeleri baharda
hepsini görmüştü
ışıksız uyandı
ölü hammal rüyaları
sırtında nasırla taze süt içerken
birisi seslenirken uzak çok uzaklardan
o uzakta yine parlement gecelerde koşmaksa
sürü olurlar ayakları tozlu
hep kendisine üzülür hep kendisine
güneş gözlerine hep yanlış açıdan gelmiştir
iki laf söyler en fazla
iki laf söyler sonrası deniz
ölü hammal rüyaları
yastığımın altında
saçımda dudağımda en çok kaldırımda
yan yatarken bulunmuştu inanın uyumuştu
bulunmak zordur şapkanı giy süeterin falan hep yanacak
bahçeler yanacak tüyler fışkıracak sana doğru gözlerini kapayacak
kapat gözlerini lütfen
uyurken ağlayan adamlar ne görür rüyasında ?
2 Eylül 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder