3 Mayıs 2008 Cumartesi

Bir Çingene Şaman



ikinci mezarımı ver bana
korkulmamış soytarı kalmasın
insan yağsın gökyüzünden
ve utanç onlara kalsın

tükürmediğin küfür kalmasın
kırmızı dudaklı çamur anası
ikinci mezarımı ver bana
mide bulantısı olsun güneşim
ve bütün Che'lerimizi teker teker öldürelim
susalım
sus
sus
ve böyle öl
bense
dikişli ağzın karşısında
ateşi alkolle körükleyen
çingene bir şaman

Karşımda duruyor olman bile benim için sinirlenmeye yetiyordu.Mide bulantımın etkisiyle gittikçe dahada çok gözüme batıyordu kırmızı dudakların ve ince ,uzun ,narin parmakların ve onları tamamlayan kırmızı tırnakların.Kırmızı... Her zaman kışkırtıcı, her zaman orospu.Belkide insanın üzerinde en eğreti duran , en göze saplanan renk.Soluklarım biraz daha hızlanıyor ve göğsümdeki hırıltılar daha da artıyordu.Ah şu kırmızı...Belkide bu yüzden insanın içine itilmişti bu renk.Aklımı toparlamaya çalışıyordum.Pek kolay olmuyordu.Karşımda meraklı bakışlarla ve kafan gereğinden fazla kıpırdayarak duruyordun.Midem bulanırken , çok hareket eden şeylerden hep nefret etmişimdir.Ama beceremiyorum nefret etmeyi , uzundur edemiyorum.Ve işte davullar çalmaya başladı.Ve davulların saygısız, cüretkar , düzlemsiz ritmiyle beraber vücudundaki tüm yılanlar dökülüyordu.Gözüm herbirinin üzerinde.1,2,3,4,5,...Hala sakin olabilmen iyice sinirlerimi bozuyordu.Sol avucumda tuttuğum parlak toz avucumu terletmişti iyice ve sıkıca tutuyordum onları.Gözlerini bana dikmiştin, bende sana.Son bir yılan kaldı üzerinde.Isırmasıyla beraber seni, kanın akmaya başladı boynundan iki göğsünün arasına ordan daha aşağılara doğru.Yavaş ve ince.Bir çığlık kopardın, şuh bir kahkahayla karışık gibi.Avucumdaki tozları yüzüne attım, biraz yukarıdan.Küçük ışık hüzmesinde parıldayan tozlarla beraber.Dört kapı açıldı dört bi yandan dört kişiyle beraber.İki kadın , iki adam toz parlaklığında.Ve ben sana sus diyordum.Sus ve öyle öl.Sen bana küfür ediyordun ciğerlerinden ama ağzın dikişleniyordu.Kabulleniyordu zaman bizi.Kollarını bana doğru uzatmıştın, ellerin titrek , avuçların yere doğru.İkinci mezarımı ver diyordum sana.Sen ölüyordun sessiz.4 kişi sevişmeye başlamıştı.Bense dikişli ağzın karşısında çingene bir şaman.Dönüyordum ateşin etrafında bilincimi boşvermişim.

önder

Hiç yorum yok: